Mayıs ayında bir grup türcülük karşıtı eylemci Namur şehrinin yakınlarında bulunan 49 av kulesini imha etti.
Bu türden eylemler avcılara finansal zarar vererek onların hayvan öldürmeye son vermelerini sağlamayı amaçlıyor.
Mayıs ayında bir grup türcülük karşıtı eylemci Namur şehrinin yakınlarında bulunan 49 av kulesini imha etti.
Bu türden eylemler avcılara finansal zarar vererek onların hayvan öldürmeye son vermelerini sağlamayı amaçlıyor.
Mayıs ayında Braine-l’Alleud’da bulunan üretim çiftliğinden 12 sülün kurtarıldı. Sülünleri tutmak için kullanılan bölme kullanılamaz hale getirildi. Şubat ayında Gerpinnes’de bulunan bir çiftlikten de 20 sülün kurtarılmıştı. Kasım ayından bu yana Wallonia’daki 100’den fazla av gözetleme kulesi imha edildi.
**
Dr. Steve Best
“İnsan ruhu ölmedi. Gizlenerek yaşamaya devam ediyor. İnsan ahlâkının kökü olması gereken merhametin, gerçek genişliğine ve derinliğine, ancak kendini insan türüyle sınırlamayıp bütün yaşayan canlıları kucaklaması sayesinde ulaşabileceğine inanıyorum”. Dr. Albert Schweitzer
Hayvanlar insan hayatının her zaman merkezinde yer aldılar; hem en iyi, hem de en kötü şekillerde. Alenen belli olanla başlamak gerekirse, bizler hayvanız ve evrimsel atalarımız olan insan olmayan canlılarla aynı zaman akışı içerisinde yaşıyoruz. Onlarla fizyolojimizi, genetiğimizi, ve temel davranışlarımızı paylaşıyoruz; ahlâkımızın ve aile yapılarımızın en temel yönleri de primatlardan geliyor, diye düşünülüyor. Batı psikozunun sandığının tersine, bizler hayvanlardan üstte değiliz, onlardanız.
“Bütün hayatınızı kendi bokunuza bulanmış halde yaşadığınızı hayâl edebiliyor musunuz?
Yaşamakla ilgili bildiğiniz tek şeyin bir toplama kampı, şiddet ve acı çekmek olduğunu hayâl edebiliyor musunuz?
Sizinle beraber orada bulunan diğerlerinin düştüğünü, acı çekerek öldüğünü hayâl edebiliyor musunuz?
Gökyüzünü, günışığını, bir ağacı ya da bir ışık parçası görmeden yaşamanın ne demek olduğunu hayâl edebiliyor musunuz?
Ama bütün bunların hiç birinin bir anlamı yok, çünkü diğerleri, milyarlarcası aynı amaç uğruna doğacak yeryüzüne.
Biz, onların günışığını, serin rüzgârı ve hayatı keşfettiğini hayâl ettik.
Bu yüzden hayâl etmeyi bıraktık, eyleme geçtik.
İzinsizce içeri girdik, hapisane kapılarını açtık. en masum canlıların tutulduğu hapisanelerin..
ve bunu yapmaya devam edeceğiz.
Şu andan itibaren, bütün çiftlik kapılarını ve bütün kafesleri AÇALIM!
HAYVANLARI ÖZGÜRLEŞTİRİN!”
*
Anonim bildiri. Avrupa’da bir ülkeden.
*
http://directaction.info/news_may15_19.htm
Barrikade’de yayımlanan anonim bildirilere göre Freiburg’de bulunan iki McDonald’s mağazasına 13 mayıs gecesi boya bombalarıyla saldırıldı. Bir hafta önce aynı şehirde bulunan başka bir Mc Donald’s mağazasına “Dünyayı değiştiren insanlar Mc Donald’s’ta yemek yemezler” şeklinde bir graffiti çalışması ve mesaj yapılmıştı. Bu eylemler aslında şirketin burger satmak için eski ormanları savunuyormuş rolü yaptığı bir reklâma tepki olarak yapıldı (Şu anda Batı Almanya’da bulunan Hambach Ormanı’nın yok edilmesine karşı protestolar ve işgâl eylemleri yapılıyor).
*
Vegan bir hayat tarzı yaşamak yetmez.
vegan burger yemek yetmez.
Doğrudan eylem fark yaratıyor.
Ayağa kalk ve hayvan kurtuluşu için mücadele et.
Her kafes boş kalana dek.
*
Kenya Turizm ve Yaban Hayatı Bakanı Najib Balala, kaçak avcılıkla masum hayvanların canını alanların yakında ölüm cezasına çarptırılacağını açıkladı. Bu durum henüz yasalara yansımış olmasa da Bakanın Çin’deki Xinhua gazetesine yaptığı açıklamaya göre yasa dışı avcılığın idam cezası gerektiren bir suç olarak sınıflandırılması an meselesi.
Bu ceza abartılı görünse bile aslında durum Kenya’nın sayısı giderek azalan yaban popülasyonunu insanların katletmesine son vermek amacıyla yapılan en son girişim olarak kabul ediliyor. Balala durumla ilgili olarak şunları söyledi: