Kurtarma ekibimizin bir kısmı mekânın yakınlarında arabadan indi. elinde çantalar ve aletlerle karanlıkta kayboldular.
Arabayı belki de 3 km uzakta parketmek üzere bir arkadaşla yoldayız. Daha sonra geri kalanlarımızın bizi beklediği yere greri dönüyoruz yavaş yavaş. gece yürüyüşünde iki insan, sanki bir çift gibi el eleler- dört ya da beş kişiye kıyasla farketmesi daha zor.
Bekçiler mekânlarına gidiyor. Bizi gördüklerinde çitten atlıyoruz.
Mekânın önünde betonda yatan birkaç ölü tavuk görüyoruz. İçeri giriyoruz.
Tavuklar ağlıyor, kokuyor, her yer toz, yapış yapış bir hava, her yer tüy. Sakat bırakılmış hayatlar. Eylem halinde insaniyet.
Bir kaç resim, ardından ayrılıyoruz. Yanımızda 8 tavukla.
Michal Kolesar—
(Michal Kolesár)