
BUGÜN YAPILAN SUÇ DUYURUSU:
T.C.
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA,
ŞİKÂYETÇİ : Hayvan Haklarını Koruma ve Geliştirme Derneği’ni (HAGİD) temsilen Yönetim Kurulu Başkanı Fatma BİLTEKİN
ŞÜPHELİLER : 1- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı
ADRES: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Saraçhane/İST.
2- Orman ve Su İşleri Bakanlığı I. Bölge Müdürlüğü İstanbul Şube Müd. ADRES: Fatih Orman Kampüsü Maslak/Sarıyer/İstanbul
3- İlgili mevzuata muhalefet eden ve inşaatın yapı ruhsatiyesi olmadığının tespiti hâlinde şantiyeye elektrik, su vb. bağlantılar konusunda gerekli izinleri vererek suç işlemiş diğer kurumlar, tüzel ve gerçek kişiler
SUÇ : Görevi kötüye kullanmak, imar kirliliğine neden olma.
AÇIKLAMALAR:
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı (İBB), İstanbul ili, Sarıyer ilçesi, Kısırkaya köyünde, yaklaşık 72 hektarlık bir “mera” arazisinin geçici hayvan bakımevi amacıyla tahsisi için ilgili mercilere başvurmuş ve bu amaçla arazi tahsisi İBB’ye yapılmıştır.
Söz konusu arazinin, geçici hayvan bakımevi ile ilgili olarak, mevzuatta açıkça belirtilen koşulları sağlamadığı ve söz konusu arazi tahsisinin, birçok yönden mevzuata aykırılık teşkil ettiği gerekçesi ile, İBB’den geçici hayvan bakımevi inşaatının yürütmesinin durdurulması ve iptali istenmiş ancak İBB bu başvuruyu, arazinin mevzuata uygun olduğu iddiası ile reddetmiştir. Bunun üzerine, konu idarî yargıya taşınmış, derneğimizin İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nde açmış olduğu davada söz konusu inşaatın iptaline ilişkin karar verilmiştir. İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nin vermiş olduğu İPTAL kararına rağmen, söz konusu tesis, faaliyetlerine yasadışı bir şekilde devam etmektedir.
İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nin kararında da görüleceği üzere, söz konusu inşaat, imar mevzuatına da aykırılık teşkil etmekte; tesis ile ilgili gereken izinler alınmadan tamamlanan inşaat ile İBB, imar kirliliğine de neden olmuştur. Mezkûr mahkeme kararında belirtilen gerekli izinler alınmadan tamamlanan inşaatın yapı ruhsatiyesi olup olmadığı da tartışmalı bir durumdur. Söz konusu inşaatın yapı ruhsatiyesinin olmadığının tespiti hâlinde, tamamlanmış inşaatın şantiyesine elektrik, su vb. bağlantıların yapılmasına müsaade eden kişilerin de cezalandırılması gerekmektedir.
Yine söz konusu hayvan bakımevi arazisinin mevzuata uygun olmadığı gerekçesi ile, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na yapmış olduğumuz başvuruya ilişkin olarak tarafımıza ulaşan cevabî yazıda, söz konusu arazinin mevzuata uygun olduğu Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından iddia edilmiş, mevzuata aykırılık bulunmaması sebebiyle bakımevi izni Bakanlıkça verilmiştir.
Her iki devlet kurumuna da gerek arazi tahsisi gerek inşaat gerekse hayvan bakımevi arazisinin koşullarının mevzuata uygunluk teşkil etmediği bildirilse de iki kurum da başvurularımızı geçiştirmiş, son olarak İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nin verdiği İPTAL kararında da görüleceği üzere, gerekli izinleri almadan yasadışı bir şekilde inşaatın tamamlanmasında, tesisin kurulumunda rol oynamıştır.
Gerekli izinler alınmadan, imar yapılaşması sağlanamaz, mevzuat hükümleri dikkate alınmadan bir hayvan bakımevi inşa edilemez ve buna dair arazi tahsisi de yapılamaz. Ancak, arazi tahsis sürecinden inşaatın tamamlanıp tesisin faaliyet geçmesi süreçleri göz önünde bulundurulduğunda, daha en baştan yapılamaması gereken inşaatın birçok mevzuat hükmüne aykırı olarak tamamlandığı görülmektedir.
Kısırkaya’da mera olarak kullanılan devasa bir arazi, geçici hayvan bakımevi kurulacağı iddiası ile gerekli izinler alınmadan, İBB’ye tahsis edilmiştir. İBB, yasal prosedürleri yerine getirmeden geçici bakımevi inşaatına başlayarak , kamuya ait olan bir araziyi usulsüz kullanmış ve sonucunda kamuyu zarara uğratmıştır.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı da kendisine yapılan başvurulara rağmen, söz konusu tesis ile ilgili, geçici hayvan bakımevi konusunda İBB’ye gerekli izinleri vermiş; görevinin gereklerini yapmayı ihmal etmiş, yaptığı denetimler sonucunda arazinin mevzuata uygun olduğunu iddia etmiş ve kamuyu zarara uğratmıştır. Gerekli izinler alınmamasına rağmen, inşaatın başlamasına ve tesisin kurulumu talimatını verenler, gayet açık olan mevzuat hükümlerini yok saymıştır.
Dava dosyası incelendiği takdirde, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın arazi tahsisiyle ilgili verdiği izin ve İBB tarafından yapılan inşaat, kanuna ve mevzuata aykırıdır; mahkeme kararıyla bu durum kesinleşmiştir. Buna rağmen, İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nin 2014/1544 Esas,2015/1601 numaralı kararını uygulamayan İBB, Kısırkaya Geçici Hayvan Bakımevi’ni işletmeye devam etmektedir.
İdarî yargı kararına rağmen söz konusu tesisin işletilmesine ek olarak, İBB Meclisi’ne sunulan komisyon raporunda Veteriner Hizmetleri Müdürlüğü Kısırkaya Sahipsiz Hayvan Geçici Bakımevi ve Bahçeli Yaşam Alanı II. Etabı’nın ilçe belediyelerince kullanımına dair “Ortak Hizmet Protokolü” imzalanması 15 Aralık 2015 tarihli İBB Meclisi toplantısında, 15.12.2015 tarih ve 2015/1223 dosya numaralı İBB Meclisi Hukuk Komisyonu ve Sağlık Komisyonu müşterek raporu ile gündeme gelmiştir. İdarî yargı kararı ile birçok yönden mevzuata aykırı bulunan arazi tahsisi ve proje, diğer mahallî idarelerin de kullanımına açılmak istenmektedir.
Ayrıca, Danıştay’ın muhtelif kararları ile yargı kararını uygulamayanlar hakkında cezaî takibat yapılması gerektiği yolunda kararlar verilmiştir:(Danıştay 2. Daire 23.5.2000 E: 2000/1718 K: 2000/2577); (Danıştay 2. Daire 3.12.1999 E: 1998/692 K:1999/2774).
SONUÇ ve İSTEM:
Yukarıda arz ve izah olunan sebepler ve deliller ışığında;
Mahkeme kararını uygulamayan ve gerekli izinleri almaksızın inşaata başlayan, tüm itiraz ve başvurulara rağmen inşaatını tamamlayarak ve halen yasadışı projesine devam ederek görevini kötüye kullanan ve imar kirliliğine yol açan İBB hakkında,
Gerekçeli kararda da belirtildiği üzere gereken araştırmaları yapmadan, kanun ve mevzuata aykırı biçimde kurulan Kısırkaya Geçici Hayvan Bakımevi için mevzuata aykırı arazi tahsisinde bulunan Orman ve Su İşleri Bakanlığı hakkında,
İnşaatın yapı ruhsatiyesi olmadığının tespiti hâlinde, şantiyeye elektrik, su vb. bağlantılar konusunda gerekli izinleri vererek suç işlediği açığa çıkacak olan diğer kurumlar, tüzel ve gerçek kişilerin, kamuyu zarara uğrattıkları da göz önüne alınarak TCK’nın ilgili hükümleri kapsamında cezalandırılmaları için kovuşturma yapılarak haklarında kamu davası açılmasına karar verilmesini talep ederim. 06.01.2016
Yazı ve resim: